SALİM BAŞYİĞİT

1980 yılında Kütahya–Simav’da doğdu. 1997 yılında Kütahya Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nden, 2004 yılında Denizli Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim İş Öğretmenliği’nden mezun oldu. 1997 yılından itibaren 16 kişisel sergi açtı ve pek çok karma sergide yer aldı. Yurt içi ve yurt dışında çeşitli etkinliklere katıldı. Çalışmalarını halen Uşak ve İstanbul’da sürdürmektedir.

Kişisel Sergiler

1997              Atatürk Lisesi Sergi Salonu, Kütahya

1997               Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Kütahya

1999               Azot Lokali Sergi Salonu, Kütahya

2001               Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Kütahya

2002               Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Kütahya

2002               Denizli Ticaret Odası Sergi Salonu, Denizli

2003               Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, Denizli

2004               Turan Bahadır Sanat Galerisi, Denizli

2005                Turan Bahadır Sanat Galerisi, Denizli

2005                Ares Sanat Galerisi, İstanbul

2008                Ares Sanat Galerisi, İstanbul

2010                Çağsav Ankara Sanat Buluşması, Ankara

2011                Çağsav Ankara Sanat Buluşması, Ankara

2014                Arda Sanat Galerisi, Ankara

2017                Arda Sanat Galerisi, Ankara

2018                Platform A Sanat Galerisi, Ankara

Karma Sergilerden Bazıları

2002             “Elini Ver Bana” Karma Resim Sergisi, Antakya                  

2007             Summart 07 Painters Campus Iv, Chisinau - Moldova

2008             Siyah-Beyaz Sanat Galerisi, Ankara

2009             Cep Sanat Galerisi, İstanbul

2010             Helikon Sanat Galerisi, Ankara

2011             Elmas Art Exhibition, Halibas Art, Dorset - İngiltere

2011             Discover Muslim Heritage Center, Manchester - İngiltere

2012             Art Asia Miami – Redart Snat Galerisi, Florida - Amerika

2013             Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi, Ankara

2014             Soyut Sanat Galerisi, Ankara

2015             Arda Sanat Galerisi, Ankara

2015             Galeri Akdeniz, Ankara

2016             Galeri  İdil, İstanbul

2016             B Art Sanat Galerisi, İstanbul

2018             Ecn Sna Galerisi, İzmir

2018             Uşak Müzesi, Uşak

Yarışma ve Ödüller

2000         Kredi Yurtlar Kurumu Sergisi - Mansiyon, Ankara

2002         Bursa Uludağ Üniversitesi – Sergileme, Bursa

2007         Şefik Bursalı Resim Yarışması – Sergileme, Ankara

2008         Ümraniye Belediyesi – Sergileme, İstanbul

2010         34.DYO Resim Yarışması – Sergileme, İstanbul

2012         9. Jokey Kulübü Resim Yarışması – 2.lik Ödülü, İstanbul

Salim Başyiğit’i çoğu akademik ressamdan ayıran da, yaptıklarını incecik bir çizgide sahicileştirip, aynı zamanda bir anlam soyutlamasına taşıyan da bu tutumu. Tam da burada beliren yapmanın, göstermenin, yaşamdan kopup yeniden kendisine ait bir yaşam kurması ve yeniden inşası tavrıdır. Bu aynı zamanda yaygın akademik resmin yaşamdan kopukluğuna yönelik yeni bir itiraz ve çözümdür bir bakıma. Tıpkı müzikteki ‘new age’ tarzında olduğu gibi bu tutuma ‘yeni akademist’ bir tavır bile denilebilir aslında. Ne var ki böylesi bir tanımlama tehlikelidir aynı zamanda. Çünkü bu yapılanın her yöne evirilebilecek engin yaratma özgürlüğünü sımsıkı sarılıp dondurabilir çoğu zaman…

Görülen o ki, bilinçli bilinçsiz sürekli salınıp durulan, sanıldığından çok daha daracık bir yolda Başyiğit, salt kendine ait özgün bir yol/dünya kurmaya yönelik bir inat ve tavırla ilerliyor. Sona gelindiğinde ya da hedefe ulaşıldığında rahatlıkla savrulup gidilebilecek bir noktada dağılmaktan da çekinmiyor, korkmuyor. Ne kadar savrulursa, bir sonraki süreçlerde bir o kadar da toparlanıp yeniden yeniden ve sabırla yürümeye başlayabileceğinin fakında.

Salim genç, hırslı, inatçı, kendini adamış bir sanatçı… Anadolu’dan kalkıp gelmiş bu ülkenin en büyük, en derin, en kültürel ve yaşamsal kaosu İstanbul’da yerleşmeyi göze alarak riske girebilmiş sabırlı bir tavra sahip. Çok okuyor… Çok hayal tasarlıyor… Çok hayal ve umut kırıklığı yaşıyor kesin… Öyle olunca da ister istemez çok eksiklikler, olmamışlıklar, olamayacaklar hissediyor… Çok karşılığını bulamamışlıklar yaşıyor. Tıpkı resimlerindeki figür kızlar gibi… Ya da figürlerindeki kız imgelerinde açığa vurduğu gibi… Alttan gelen, balıklamasına gelen, cesaretle gelen… Yaşam ve iddia yüklü gelen… Alabildiğine sahici fakat bir o kadar da romantik, hülyalı ve hüzünlü… Bu onu, önünde sonunda hayalini geçirdiği yere ulaştıracaktır kanısındayım.

Ekrem Kahraman

26 Ocak 2014, İstanbul